Sarp Levendoğlu gibilerden daha çok vergi alınmalı

Birce Akalay ile 2014'te evlenip üç yıl sonra boşanan Sarp Levendoğlu, sörf hobisi için çocuk istemediğini açıkladı, iyi mi?
44 yaşındaki ünlü oyuncunun açıklaması şöyle: "Sörfe çıktığımda çocuğum hastalansa, hastaneye götürmek zorunda kalacağım ve sörf yapamayacağım. Bu yüzden çocuğum olsun istemiyorum..."
Derde bak! Sörf, çocuk yapmaktan bile önemli!
Bu kafada olan hiç çocuk yapmasın zaten! Ama bu kafada olan birçok insan var.
Ve bu kişilerin çoğu da Levendoğlu gibi çok kazanıyorlar.
Sonra da Türkiye'de doğum oranları neden hızla düşüyor diye tartışıyoruz.
Bu konuyla ilgili 2020 yılında "Çocuk yapmayandan ekstra vergi alınsın" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Bu yazıyı haber siteleri "Mevlüt Tezel gençlerden vergi alınsın" diye sosyal medyada paylaştı. Yazı olay oldu, linç yedim falan filan.
Arkadaşlarım bile yazıyı okuma zahmetinde bulunmamıştı. Oysa o yazıda Sarp Levendoğlu gibi bireysel yaşamı tercih edenlerin sayısının artmasıyla ilgiliydi.
Artık insanlar dünyayı dolaşmayı, daha iyi yaşamak için kariyerine odaklanmayı tercih ediyor. Maddi durumu iyi olsa da çocuk istemeyenlerin sayısı artıyor.

Peki, ekonomik sistemi kim besleyecek?
Hiç çocuk yapmayıp, dertten tasadan uzak bir şekilde kendini yıpratmadan yaşam süresini uzatan Sarp Levendoğlu gibi yetişkin bekarların emekli maaşını kim çalışarak ödeyecek?
Huzur evlerinde bekârlara kim bakacak?
Gerekli işçi gücünü kim sağlayacak?
Tabii ki, aile olmanın zorluk ve sorumluluklarını göze alan çiftlerin çocukları...
Düşük ya da orta gelirli çiftler, çocuk yaparak aslında bir anlamda kapitalist sistemin devamını da güvenceye alıyorlar.
Ve bu sistem faturayı hep çocuklu ailelere çıkarıyor!
Bekâr ve çocuksuz çalışanlar ile evli ve çocuklu çalışanlar, aşağı yukarı aynı oranda vergiye tabi tutuluyor.
Bu vergi anlayışıyla Avrupa'da son 20 yılda doğurganlık hızının en çok düştüğü ülke olan Türkiye'de doğum oranları artırılamaz!
ABD'de de bekâr biri, yüzde 16 vergi öderken, aile kurduğu zaman bu oran yüzde 4.1'e düşüyor.
Türkiye'de ise bu oranlar bekâr birisi için yüzde 13.3, evli için yüzde 11.4...
Bu oran, çocuk sahipleri için daha aşağıya çekilmeli.
Almanya'da 9 bin Euro'ya kadar olan gelirler vergilendirme dışı bırakılırken; evliler için söz konusu miktar iki katına çıkıyor.
Buna ilave olarak her bir çocuk için 7 bin 600 Euro gelir de ayrıca vergilendirme dışı bırakılıyor.
Hesap ve örnekler ortada.

***


SAHTE İÇKİ TURİZMİ DE TEHDİT EDİYOR
İstanbul'da son 72 saatte sahte içki yüzünden 30 kişi hayatını kaybetti. Sahte içkiden zehirlenen 31'i yoğun bakımda, 49 kişi ise hastanede tedavi görüyor.
Öte yandan sahte içki satan 64 iş yeri kapatıldı. 29 ton sahte içkiye el kondu. İki kişi tutuklandı.
Bu işyerleri içkili restoran mı tekel mi ya da bakkal mı? Eğer sahte içki tekel bayilerine bile girmişse durum vahim demektir!
Sahte içki, etil alkolden üretilmesi gereken içkilerin maliyetini düşürmek için etil alkolün dörtte bir fiyatına satılan metil alkolden yapılıyor. Etil alkolün satışı sadece yasal kullanım yetkisi bulunan sanayi kuruluşları ile sağlık kurumlarına yönelik yapılabiliyor.

Mevzuata göre bireysel kullanım için etil alkol satışı yapılamıyor.
Metil alkol (metanol) ise endüstride boya inceltici, teksir makine sıvısı, antifriz, cam temizleyici gibi maddelerin yapımında kullanılıyor.
Yani içki yapıldığında insanı öldüren metil alkolü almak kolay. Öldürmeyen metil alkolü almak ise çok zor!
Sahte içki yapanlar, metil alkolle yaptıkları içkiyi çok ucuza hızlı bir şekilde satıp ortadan kayboluyorlar.
Denetlemeyle sahte içki üretimini önlemek zor!
Sahte içkiden ölenlerin arasında yabancılar da var.
Türkiye turizm ülkesi! Normal vatandaşı geçtim, turistler bile restoranda içmekten korkarsa bundan yeme-içme sektörü de zarar görür!
Sahte içki üretilmesinin önüne mutlaka geçilmeli.

***


ADALET BUNUN NERESİNDE?
16 Ekim 2024 tarihinde Maraş'ta yaya geçidinden karşıya geçen Fatma Akpınar'a, U. K. aracıyla son sürat çarptı.
Akpınar hayatını kaybetti. U. K. de tutuklandı.
U.K. hakkında açılan davanın iddianamesinde "Bilirkişi kusur raporunda, şüphelinin 'asli kusurlu' olduğu, Akpınar'ın ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı ifade edildi. Şüphelinin 'taksirle öldürme' suçunu işlediği anlaşılmış olup; cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep olunur" denildi.

Ancak Kahramanmaraş 8. Asliye Ceza Mahkemesi U.K.'nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Kamera görüntülerine ve bilirkişi raporuna rağmen böyle bir karar nasıl alınır?
Kadıncağız kurala uyuyor, yaya geçidinden geçiyor!
Bu kaza değil resmen cinayet ama onu öldüren şu an aramızda!
İşte böyle skandal kararlarla adalet duygusu zedeleniyor!

***


TÜRKİYE'DE OLSA...
Fatih Terim'in çalıştırdığı Al Shabab, Al Riyadh'ı Hamdallah'ın kaydettiği golle 2-1 mağlup etti.
Maç içinde Terim'le konuşan Hamdallah, tecrübeli hocanın bir şeyler anlattığı esnada elindeki suyu sıçrattı.
Ve bu olay Terim'e sulu şaka yaptı diye haber oldu.

Bu olay normalde Türkiye'de yaşansa Terim öfkelenir ve hemen oyuncuyu dışarı alırdı.
Olay anının videosunu izledim.
Hamdallah'ın yüzüne su sıçratmasının ardından Terim kısa süreli bir şaşkınlık yaşıyor.
Tam tepki koyacakken galiba neden Arabistan'da teknik direktörlük yaptığını hatırlıyor ve oyuncusuna gülerek karşılık veriyor.

***


Altyazı
"Yarın için yaşayanın bugün için yaşayan karşısında hiç şansı olmaz." (Ajeossi)



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."